LoL'de Koreliler neden bu kadar başarılı? |
Reklam/Sponsor
Kore'nin sırrı: Antitilt
2016'da da LoL Dünya Şampiyonası Worlds'ü domine eden Korelilerin başarı sırrını Kaan Kural yazdı. League of Legends Dünya Şampiyonası önceki hafta tamamlandı ve bir kez daha SKT'nin şampiyonluğu ve Kore'nin e-spor dünyasındaki mutlak hakimiyetine tanıklık ettik. Geçen yıl olduğu gibi yine finali iki Kore takımı oynarken, şampiyonadaki 3. Kore takımını da yine geçen seneki gibi ancak başka bir Kore takımı eleyebildi. Özetle, malumun ilamı gibi olacak ama Kore dünyanın geri kalanını ezip geçiyor. En büyük şampiyonada bir kez daha tescil edildi. Kore'nin neden bu denli başarılı olduğuna dair pek çok tez var. En geçerlileriniburada da özetlemiştik. Ancak önemli bir başka nokta daha var. Kore takımlarının başta dünya şampiyonası olmak üzere uluslararası turnuvalarda kurdukları hegemonyaya bakınca biraz farklı bir yol haritasına dikkat çekmek gerekli. Geçtiğimiz yıl dünya şampiyonasında Kore takımları grup maçlarının ilk haftasında 9 karşılaşmada 2 yenilgi almışlardı. İkinci haftadan itibaren, bir başka Kore takımına karşı oynamadıkları toplam 18 maçta sadece 1 kez mağlup oldular. Kaan Kural demiş ki:Koreliler de gerek oyuncu gerekse takım bazında çok ama çok çalışıyorlar. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok çalışıyorlar hem de. Ülke kültürünün bir parçası olarak günde 14 saat çalışmak öyle imkansız rakamlar değil onlar için. Dünya Şampiyonası'ndan sonra en büyük LoL organizasyonu MSI'a geldiğimizde SKT grup maçlarında üst üste 4 yenilgi aldı. 10 maçta 6 galibiyet 4 yenilgi ile bitirdiler grubu. Pek de öyle "Dünyalar hakimi" bir tablo değil. Daha sonra? 7 maçta 6 galibiyet ile şampiyonluk... Bu sezonki Dünya Şampiyonası ise en çarpıcı tabloyu sundu bizlere. İlk hafta grup maçlarında 9 maçta 6 galibiyet 3 yenilgi aldı Kore ekipleri. Yani her 3 maçın 2'sini kazandılar. Daha sonra ise 24 maçta 21 galibiyet. Yani her 8 maçın 7'sini... Büyük şampiyonalar öncesi biraz kendini avutmak/gaza getirmek/boy aynasında görmek temelli "Kore ile ara kapanıyor" temalı onlarca fikir uçuşuyor e-spor dünyasında. Genelde şampiyonaların başlarında bu fikri pekiştiren sonuçlar da alınıyor. Peki, sonra bu denge neden bu kadar bozuluyor? Korelilerin oyun kültürüne baktığımızda öyle bazı maçları hafife almadıklarını biliyoruz. Rakiplerden strateji saklamak için veya sahte bir özgüven aşılamak gibi numaralara da başvurmuyorlar. Ciddi ciddi yeniliyorlar. Peki ne oluyor da bu kadar kısa sürede bu denli büyük bir farkı üstelik her turnuvada tekrar açabiliyorlar? Elbette çalışmadan hiçbir şey olmaz. Koreliler de gerek oyuncu gerekse takım bazında çok ama çok çalışıyorlar. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok çalışıyorlar hem de. Ülke kültürünün bir parçası olarak günde 14 saat çalışmak öyle imkansız rakamlar değil onlar için. Özetle her tür yeteneklerini beceriye dönüştürme konusunda kararlı ve hazırlar. Bu temel olmadan bina inşa edemezsiniz zaten. Ancak turnuva içinde kısa sürede yaptıkları sıçrama için bu bir açıklama değil sadece o açıklama için bir zemin. Asıl cevap Koreliler'in özgüveni ve ortak hareket etmesinde yatıyor. League of Legends artık gerçek bir takım oyunu. Sezon 3'teki gibi tek kişinin taşıyabildiği bir yapıdan hayli uzak. En üst seviye oyuncular arasındaki fark o kadar az, savunma yapacak tecrübe/bilgi/yetenek o kadar yaygın ki bireysel olarak oyunu bitirecek derecede fark yaratmak imkansız. Kore'nin asıl üstünlüğü de tam burada işte. Bu sezon meta nehir kontrolü ve koridor baskısını öncelikli kılıyordu. Kore sezon boyunca Caitlyn ve Aurelion Sol'e elini bile sürmemişti. İlk hafta aldıkları tüm yenilgiler, yaşadıkları tüm başarısızlıklar Caitlyn ve Aurelion Sol etrafında gerçekleşti. Sonra ne oldu? Caitlyn'i anında kompozisyonlarına dahil edip, takım halinde koordine olmak gerektiren Aurelion Sol'e adapte olacak zaman bulamadıkları için direkt yasaklamaya başladılar. Bu çeşit bir adaptasyonu herkes yapıyor. Öyle çok da ahım şahım bir gelişim değil. Dünya Şampiyonası, bölge finalleri vs kendi içinde zaten metasını belirliyor. Bütün takımlar da zamanla ona uyuyor. Kore takımları zannedildiği şekilde sürekli öncü değil bu alanda. Caitlyn-Aurelion Sol örneğinde gördük. Ama istisnasız olarak en iyi uygulayıcılar. Bunun da açık farkla en önemli sebebi en iyisini yapacaklarına olan inançları ve özgüvenleri. Kaan Kural demiş ki:Kore takımları en iyiyi yapacaklarına inanıyor, bunu büyük bir kararlılıkla birlikte uyguluyorlar. Kötü bir karar bile kararsızlıktan, kötü bir koordinasyon bile koordinasyonsuzluktan yeğdir League of Legends'da. Tilt en düşük seviyeden en üst düzeye kadar e-sporda etkin. Dinlenmiş, odaklanmış, kendine güvenen bir oyuncu ile tilt olmuş bir oyuncu arasındaki fark malum. Çeyrek saniyelik zaman dilimlerinde karar vermeyi üstüne üstlük birden fazla oyuncuyu kapsayan kararlar vermeyi gerektiren, niceliğin çok büyük oranda niteliğe üstün geldiği bir ortamda zamanlama her şey demek. Kore takımları en iyiyi yapacaklarına inanıyor, bunu büyük bir kararlılıkla birlikte uyguluyorlar. Kötü bir karar bile kararsızlıktan, kötü bir koordinasyon bile koordinasyonsuzluktan yeğdir League of Legends'da. Kore takımlarının kararlı ve koordine olacağına emin olabilirsiniz. Ne kadar kararlı ve koordine olduklarını ise büyük turnuvalarda maçlar ilerledikçe daha net görüyoruz. Sezon 4'ün en iyi oyuncuları arasındaydı Deft, Pawn, Mata, Dandy, Dade, Imp. Sezon 5'den Marin, Easyhoon da eklenebilir listeye. Bu isimler halen bireysel olarak dünyanın en iyi oyuncuları arasındalar. Kore sunucusunda tekli dereceli sırada halen ilk 20 sıradalar. Ama bu sene takımlarıyla neler yaptılar? Peki kariyerine Brezilya'da başlamak zorunda kalan ve kimsenin ilgilenmediği Crown nasıl oldu da senpai Faker'la aynı cümle içinde kıyaslanacak seviyeye geldi? Veya NA'de çürüyen ve işi bitmiş denen CoreJJ nasıl kahraman oldu? Kore dışına çıkınca değeri azalanlar, geri dönünce yeniden oyunu oynamayı hatırlamıyor. Müthiş bir çalışma disiplini içinde özgüven aşılanınca kendilerinin bile tahmin etmediği seviyeler çıkıyorlar. Kore'nin çok çalıştığı, yenilikçi olduğu, güçlü ekosisteminin varlığı hep doğru. Ama asıl güçleri neredeyse kabadayılık ölçüsünde bir özgüvenden geliyor. Psikolojik avantajlar giriyorlar oyuna. Ve eğer kartopu diye bir şey varsa özgüvenden ve psikolojik üstünlükten daha büyük bir kartopu daha yok.
Bu koreliler de ne oyun meraklısıymış vay arkadaş. ben bunları pasif saf adamlar sanıyodum
|
Benzer Konular... | |||||
25-06-2018, Saat: 23:30
Son Mesaj: AirCrack-NG |
|||||
04-05-2018, Saat: 11:27
Son Mesaj: nabi27polat |
|||||
24-04-2017, Saat: 16:09
Son Mesaj: KARBONAT erkan |
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): |
1 Ziyaretçi |